HER İNSAN ÖLÜM'Ü TADACAKTIR!

! KUR-AN DİNLEMEK İÇİN CİHAZINIZIN SESİNİ AÇMAYI UNUTMAYINIZ

-


ALLAH C.C

 HER İNSAN ÖLÜM'Ü TADICI'DIR! 

-



İNNA LİLLAHİ VE İNNA İLEYHİ RACİUN (Bakara, 156)

"Biz ALLAH'tan geldik ALLAH'a döneceğiz"


Bilinki ey insanlar!

Bu dünya hayatı sadece bir oyundan, geçici bir eylence ve güzel bir gösteriden, birbirinizle büyüklük yarışına girişmenizden ve daha çok servet ve evlat sahibi olma hırsından ibarettir. (Hadid, 20)

Sabra ve namaza-duaya sarılarak yardım dileyin. Hiç kuşkusuz bu kalbi ürperti duyanlardan başkasına çok ağır gelir.
O ürperti duyanlar, Rab'lerine kavuşacaklarını düşünürler ve bilirler'ki onlar mutlaka O' na döneceklerdir ( Bakara, 45-46 )

Ey Muhammed! Senden önce de hiçbir insanı ölümsüz kılmadık, sen ölürsün de onlar baki kalır mı? Senin ölmenle rahata kavuşacaklarını mı sanıyorlar?  (ENBİYA/34)

Allah, sizi yarattı, sonra da sizi öldürecektir. İçinizden kimi de, biraz bilgiden sonra eşyayı önceki bildiği gibi bilmesin diye, ömrün en kötü çağına kadar yaşatılır. Şüphesiz ki Allah çok bilgili ve büyük kudret sahibidir. (NAHL/70) 

Sonra siz bunun ardından, muhakkak ki öleceksiniz. (MÜ'MİNUN/15)

-

Her nefis ölümü tadacaktır. Sizi bir imtihan olarak kötülük ve iyilikle deneyeceğiz. Hepiniz de sonunda bize döndürüleceksiniz. (ENBİYA/35)

Sen elbette öleceksin, onlar da elbette öleceklerdir. (ZÜMER/30)

Şimdi bak Allah'ın rahmetinin eserlerine! yeryüzünü ölümünden sonra nasıl diriltiyor? Şüphe yok ki O, mutlaka ölüleri diriltir. O her şeye kâdirdir. (Rum-50)

“Ey insanlar! Ölmezden önce Allah’a tevbe edin. (Musîbet, hastalık, yaşlılık gibi) ağır meşgûliyetlere düşmezden önce sâlih ameller işlemede acele edin. Çok zikir ederek, gizli ve açık çok sadaka vererek Allah’a karşı üzerinizdeki borcu ödeyin ki bol rızka, ilâhî yardım ve zafere, halinizin ıslâhına mazhar olasınız...” (Kütüb-i Sitte Terc. 17/49)

-

De ki: “Size hayatı veren Allah’tır. Sonra sizi yine O öldürür, sonra da hepinizi, hakkında hiç şüphe olmayan kıyamet günü bir araya toplar; ama insanların çoğu bu gerçeği bilmezler."

Göklerin ve yerin hakimiyeti Allah’ındır. Kıyamet saati gelip çattığı gün, işte o gün batıl dâva peşinde olanlar, en büyük kayba uğrayacaklardır.

O gün bütün ümmetleri, bir araya toplanmış ve diz çökmüş vaziyette görürsün. Her ümmet, hesap defterlerini okumaya çağırılır. Daha önce ne yaptıysanız bugün sadece onun karşılığını alırsınız.

İşte karşınızda sadece gerçekleri dile getiren defterimiz. Biz sizin yaptığınız her işi bir yere kaydediyorduk.

-

Kâfirlere ise yüce Allah tarafından, şöyle denilir: “Âyetlerim size okunduğunda siz büyüklük taslamış ve hep suç işleyen kimseler olmuştunuz değil mi?”

Size: “Allah’ın vaadi gerçektir, kıyamet saati mutlaka gelecektir” denildiğinde siz: “Kıyamet neymiş bilmeyiz, biz olsa olsa bir zan ve tahminde bulunabiliriz, ama biz kesin bir tarzda ona inanmayız.” demiştiniz.

Derken, yaptıkları ne kadar kötü, pis iş varsa karşılarına çıktı.
Alay ettikleri cehennem azabı, kendilerini her taraftan sardı.
Ve kendilerine şöyle denildi: “Siz Bizi, daha önce nasıl unutup terk ettiyseniz, Biz de bugün sizi unutup kendi halinize bırakacağız! Kalacağınız yer ateştir. Hiçbir yardımcınız da yoktur. Bu böyle olacak, çünkü siz Allah’ın âyetlerini alay konusu yaptınız, dünya hayatı sizi aldattı.” Bugün artık ne oradan çıkarılırlar, ne de özürleri kabul edilip dünyaya gönderilirler.



Demek ki bütün hamdler, övgüler göklerin Rabbi, yerin Rabbi ve âlemlerin Rabbi Allah’a mahsustur.Dolayısıyla göklerde ve yerde ululuk yalnız O’na aittir. Aziz ve hakim O’dur (üstün kudret, tam hüküm ve hikmet sahibidir).  Câsiye Suresi (45:26-37)

-

Hz. Peygamber'in (s.a.v): "Müminler katiyen ölmezler Ancak fânî bir âlemden, bakî bir âleme intikâl ederler."

-

                                                                                                                                                                                                                         

                                                                                                                                                                   



YA-RAB'Bİ

Ya Rabbi, rıza-ı şerifin için okunmakta olan Kur’an-ı kerimden hasıl olan ecir ve sevabı evvela, sevgili ve şerefli Peygamberimiz Muhammed aleyhisselamın aziz, mübarek ve muazzez ruh-u şerifelerine ve bütün Peygamberlerin (aleyhissalatû vesselam) aziz, mübarek ve muazzez ruh-u şerifelerine, Anne, baba ve kardeşlerimizin, akrabalarımızdan olup; ahirete göç eden ve diğer bütün ehl-i imanın ruhlarına ve Ehl-i sünnete hizmet edenlerin bütün geçmişlerinin ruhlarına hediye eyledim; vasıl eyle, ya Rabbi. Amin. 
Ya Rabbi; günahlarımızı affet, kusurlarımızı bağışla, dualarımızı dergah-ı izzetinde kabul eyle. Amin.
Ana babamıza ve evlatlarımıza, akraba ve ahbabımıza ve bütün din kardeşlerimize hayırlı ömürler ve güzel huy, akl-ı selim,  sıhhat ve afiyet rüşdü; hidayet ve istikamet ihsan eyle ya Rabbi! "Âmin."

-

Huşuyla dinlediğimiz, bu kur-an tilavetini bizlere sunan Hocalarımıza, dinlememize vesile olan yayın sahiplerinin'de bilcümle geçmişlerini rahmet eyle "Âmin..."

-

"Her yeni açılışında farklı bir sureyle başlayan Kur-an tilavetini, bu sayfada kalıp maksadına uygun olarak dinlersek, hasıl olan ecir ve sevabı bizden hayır dua bekleyen; yakınlarımızın ve sevdiklerimizin ruhlarına hediye etmiş oluruz, İnşaallah..."
ALLAH kabul etsin. "AMİN." 

-

“Ey insanlar! Ölmezden önce Allah’a tevbe edin. (Musîbet, hastalık, yaşlılık gibi) ağır meşgûliyetlere düşmezden önce, sâlih ameller işlemede acele edin. Çok zikir ederek, gizli ve açık çok sadaka vererek, Allah’a karşı üzerinizdeki borcu ödeyin' ki, bol rızka, ilâhî yardım ve zafere, halinizin ıslâhına mazhar olasınız...” (Kütüb-i Sitte Terc. 17/49)

UNUTMA... "ÖLÜM" BİZİ BEKLİYOR!




ÖLÜMDE VAR..!